Ölüm-ötesi deneyimi


Ölüm-ötesi deneyimi (near-death experience) bedensel işlevleri bakımından tıbben ölü sayılmış, fakat bir süre sonra reanimasyon (yeniden canlandırma) yöntemleriyle veya kendiliğinden yeniden yaşama kavuşmuş kimselerin bu ölüm ve yeniden yaşama dönüş arasındaki sürede geçirdikleri deneyime verilen addır.
Terim A.B.D.’nden araştırmacı hekim Dr.Raymond Moody tarafından ortaya atılmıştır. Ölüm-ötesi deneyimi spiritüalistler ve az sayıdaki parapsikologlarca ölümden sonra yaşamın varlığına ilişkin kanıtlardan biri sayılmaktadır.
Moody ve Kubler-Ross'un vardığı sonuçlar Dr. Raymond Moody ve Dr. Elisabeth Kubler-Ross bu deneyimi geçiren kimselerin anlattıklarının hastanelerde kaydedilen raporları üzerinde çalışmış ve binlerce vakanın titizlikle incelenmesinden sonra şu sonuçlara varmışlardır:
Reanimasyonla yaşama döndürülenlerin anlattıklarında büyük ölçüde ortak noktalar bulunmaktadır. Öldü teşhisi konulan kimseler, bedenlerinin ölü sayıldıkları sürede, bilinçlerini yitirmemişler, gözleri kapalı oldukları ve yerlerinden kalkmadıkları halde, çevrede olup bitenleri görebilmişler, bilebilmişlerdirler. (Doktorun hemşireyle neler konuştuğu, hemşirenin neyi almak üzere, ne zaman, nereye gittiği vs. Burada, beş-duyunun dışındaki bir algılamanın sözkonusu olduğu ileri sürülür.) Ölü sayıldıkları sürede yalnızca ameliyat odasında olup bitenleri değil, oda dışındaki, oda duvarlarının ardında cereyan eden olayları bile görmüşler, yaşama döndüklerinde gördüklerini ayrıntılarıyla anlatmışlar, anlattıkları doktorları tarafından tümüyle doğrulanmıştır.
İzlenimlerdeki ortak noktalar Moody, Kubler-Ross ve onlar kadar bu konu üzerinde çalışmış olan Dr. Karlis Osis’in inceleme sonuçlarına göre yeniden yaşama dönenlerin anlattıklarında en çok ortak görünen hususlar şunlardır:
1-Bedenin terk edildiği birinci aşamada: Huzur ve sükunet duygusu hissetme. Çekilme veya fırlama tarzında yükselme izlenimi. Ölüm-döşeği vizyonları denen algılamalarda bulunma (eskiden kaybetmiş olduğu yakınlarına kavuşma, melodi,ışık, renkler, dinsel-mitolojik varlıklar algılama vs.) Karanlık bir tünele doğru çekilme izlenimi.
2-Bedenin terk edilmesinden sonraki aşamada: Karanlık tünelden geçtikten sonra her şeyin yeniden aydınlanması. Fiziksel bedenini (ölü durumdaki vücudunu) ve diğer insanları görme. Kendini diğer insanlara duyuramama (sesini insanların işitmemesi ve kendisini onların görmemesi; bu duruma rüyalarda da rastlanır.) Kendini hafif ve mutlu hissetme. Duvar gibi katı nesnelerin içinden geçebilme. Fiziksel bedene geri dönmeyi istememe. Fiziksel aleme ilişkin görüntülerin belli bir süre sonra silikleşip kaybolması. Tüm yaşamının bir film şeridi gibi gözünün önünden hızla geçmesi.
3-Fiziksel bedene dönüldüğü aşamada: Işık görünümünde algılanan bir varlığın tekrar dünyaya (fiziksel aleme) dönmesi konusunda kendisini ikna etmeye çalışması. İradi (isteyerek) veya irade-dışı olarak fiziksel bedene dönme izlenimi. Fiziksel bedene dönülürken soğukluk duygusu hissetme.
Uyku-uyanıklık arası Uyku-uyanıklık arası, tam uyanmadan önceki (hipnopompik) ve aynı zamanda, uykuya dalmadan önceki (hipnogojik) yarı uyku hali olup, ayırt edici özellikleri, beyindeki neo-korteks tabakalarının etkin olmaması, yani duyu organlarından bilgi gelmemesi ve beynin alfa dalgaları yayınlamasıdır. Halk arasında tavşan uykusu olarak ta bilinir.
Uyku-uyanıklık arası denilen bu yarı uyku hali doğal olarak meydana geldiği gibi, çeşitli yöntemlerle (zen, yoga, uyaranların azaltılması, gevşeme vs.) yapay olarak da oluşturulabilir. Uyku-uyanıklık arası halde, göz kapakları kapalıyken gözyuvarların hareket etmeleri sözkonusu olabilir ki REM uykusu). Uyku-uyanıklık arası, şuuraltı kapısının açıldığı hal olarak da belirtilir.
Metapsişik incelemelerde ve oto-hipnozda (kendi kendine hipnoz) yararlanılan uyku-uyanıklık arası halin yapay olarak oluşturulmasında monoton davul sesleri, bir mantra tekrarı, belirli bir nefes ritmini koruma, zihni boş tutma gibi çeşitli yöntemler kullanılabilir.
Sufilik, zen, yoga ve sistemlerindeki çalışmalarda uyku-uyanıklık arası hal çeşitli gevşeme teknikleriyle elde edilir.

Yayın yok.
Yayın yok.